Köy okullarına Alev öğretmen dokuşunu

On yıllık meslek hayatının tamamını köy okullarında ve birleştirilmiş sınıflarda geçiren Alev Sungur, bir öğretmenin dokunduğu yeri nasıl değiştirip güzelleştirebileceğinin en güzel örneklerinden birini sergiliyor. Bitlis, Kars, Yozgat ve Isparta’nın köylerindeki 4 okulu baştan yaratarak öğrencilerine hayallerinin ötesinde, koleji aratmayacak bir eğitim ortamı sağlayan Sungur, 3 yıldır Balıkesir’in Bandırma ilçesine bağlı Yeniyenice köyündeki ilkokulda da öğrencilerine en iyi eğitim ortamını sunmak için çalışıyor. Okulun daha önce kulllanılmayan alanlarını tenis kortu, müzik atölyesi, jimnastik ve sinema salonuna çeviren Alev öğretmen, ilçe merkezinden köye özel öğretmenler de getiriyor.

Yozgat’ta dünyaya gelen ve çocukluğunu polis memuru bir babanın kızı olarak pek çok farklı şehirde geçiren 39 yaşındaki Alev öğretmen mesleğe Çukurova Üniversitesi Eğitim Fakültesi’nden mezun olduktan sonra başladı. İlk görev yeri Bitlis’in Mollafadıl köyüydü. O köydeki okul Alev öğretmenin adım atmasıyla rengarek bir hale büründü. Daha sonra Yozgat, Kars ve Isparta’daki köy okullarına da benzer dokunuşlar yaptı. 3 yıl önce Bandırma’dan 22 kilometre uzaktaki  Yeniyenice İlkokulu’nda göreve başladığında da durum öncekilerden farksızdı.13 öğrencili iki katlı okulun üst katı kullanılmayan atık eşyalarla doluydu.

COĞRAFYA KADER OLMASIN
“Benim kendi çocuklarım merkezde yaşadıkları için dans öğreniyor, jimnastik yapıyor. Öğrencilerim neden bundan mahrum kalsın? Neden içlerinden bir müzisyen, sporcu, bilim insanı çıkmasın. Coğrafya kaderdir algısının yıkılması gerekiyor” diyen Alev öğretmen şöyle devam etti:

“Meslek hayatım boyunca köy okullarında birleştirilmiş sınıfları okuttum. Benim amacım öncelikle çocukları mutlu etmek, unutulmaz olmak. Öğrencilerimi kendi çocuklarımdan ayrı tutmuyorum. ‘Özel okula giden bir çocuk, ailesinin parası olan bir çocuk keman eğitimi alıyor da neden benim öğrencilerim alamıyor?’ diye düşünerek bunları yapıyorum. Hiç standart bir okulda çalışmadım. Daha önce çalıştığım 4 okulu da daha iyi hale çevirmeye gayret ettim. Eski sıraları çıkardım, renkli renkli mobilyalar sipariş ettim. Bunların bazıları hayırseverler sayesinde oldu bazılarını da cebimden karşıladım. Okulu, çocukların severek gelecekleri bir yer haline getirmeye çalıştım.

JİMNASTİK, MÜZİK VE TENİS EĞİTİMİ 
Hem öğretmen hem idareci olduğum Yeniyenice İlkokulunda farklı sınıflardan 13 öğrencim bir arada okuyor. Köy büyük ama öğrencisi az. Eski okullarım hep tek katlıydı. Burada iki katlı bir okulda görev yapmaya başlayınca ve öğrenci sayım az olunca alanı doğru değerlendirmeye çalıştım. 7 derslikli okulda ikinci kat tamamen boştu, atıl duruyordu çöpler, kullanılmayan demirbaşlar orada tutuluyordu. Önce sınıfı düzenledim. Sonra üst katta 3 sınıfı kullanarak atölyeler oluşturdum. Sınıflardan birini jimnastik salonu yaptık. Sanayiden gidip paletler satın aldım, üzerine minderler döşedim. Projeksiyon ve ses sistemiyle bir sinema salonu oluşturdum. Ayrıca kendi çabalarıyla belki hiç tanışamayacakları tenis sporuyla tanışmalarını istedim. Portatif kortla tenis dersi alabildikleri bir yer oluşturdum. Son olarak bu sene Balıkesir Valiliği desteğiyle öğrencilerimin keman, ukulele, kalimba, org ve melodika olmak üzere 5 enstrümanı öğrenebildikleri müzik atölyesini kurduk.

DEKORASYONDAN DAHA FAZLASI
Ancak içinde kaliteli bir eğitim olmadıkça ortamın öğrencilere katkısının sınırlı olabileceğini biliyorum. Bu nedenle Bandırma’daki tenis kulübünden haftada bir gün tenis hocamız geliyor onun ücretini ben karşılıyorum. Jimnastik hocamız da aynı şekilde. Halk eğitim merkezinden de müzik hocamız geliyor ve çocuklarıma ders veriyor. Özellikle kemanda çok yetenekli öğrencilerim var. Müzik hocamız iki öğrencimizin kulağının çok iyi olduğunu ve konservatuvar eğitimi alabilecek yeteneğe sahibi olduğunu söylüyor. Teniste ve jimnastikte de yetenekli öğrencilerim olduğunu gelen hocalardan duyuyorum. Çocuğa doğru dokunursanız sonuçlarını alıyorsunuz. Kırsal bölgelerde çocukluğunu geçirip önemli işlere imza atmış pek çok isim var. Benim öğrencilerim neden öyle olmasın?

HOCA BULAMAZSA EĞİTİMİNİ ALIYOR 
Drama ve robotik kodlama dersi almalarını çok istiyordum. Bu alanlarda da dışarıdan destek almaya çalıştım ama bir istikrar sağlayamadık. Böyle olunca pes etmedim ve ‘kendi işimi kendim görürüm’ deyip hem yaratıcı drama hem de robotik kodlama kurslarına gittim. Buralarda başarılı olup sertifika aldım. Artık drama ve robotik kodlama derslerini öğrencilerime ben veriyorum. Mesleki hedefim daha çok çocuğun hayatına dokunabilmek.”

SEVERSENİZ BAŞARIRSINIZ
“Geçen sene yaptığım çalışmalardan dolayı 81 il Çalıkuşu dergisinde yer aldım. Köy okulunda görev yapmak daha önce hiç köyde yaşamamış bir öğretmen için uyum sorunlarını beraberinde getirebilir. Ama çocukları sevince her şey yoluna giriyor. O yüzden yeni başlayacak öğretmenlere gittikleri yere uyum sağlamaya çalışmalarını ve çocukları çok sevmelerini öneriyorum. 

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir