“`html

İngiliz Sanatçı Ian Berry’nin Eşsiz Denim Sergisi

Dün akşam, benzersiz bir sergi deneyimi yaşadım; bu etkinlikte İngiliz sanatçı Ian Berry’nin eserlerini gezme imkanı buldum.

İlk kez karşılaştığım bu sanatçı, sadece blujean yani denim kumaşı kullanarak olağanüstü işlere imza atmış.

Yaratmış olduğu sanat, patchwork veya halk arasında bilinen adıyla “kırkyama” tekniğine oldukça yakın. Fırça veya boya kullanmadan, sadece denim kumaşı ve makasla etkileyici eserler üretiyor.

Bu kumaş ile adeta harikalar yaratmış.

Denim ile Yüzme Havuzundaki Su Yansıması: İnanılmaz Bir Sanat

Los Angeles’te bir otelin yüzme havuzunu yeniden hayata geçiren tabloyu uzaktan gördüğünüzde suyun yansımasını nasıl bu kadar başarılı şekilde elde edebildiğine anlam veremiyorsunuz.

Ancak eserin yanına geldiğinizde, kesilmiş denim parçalarıyla yapıldığını çok net bir şekilde görebiliyorsunuz.

Uzaktan Tablolar, Yakından Kırkyama Eserler

Kısaca iki farklı mesafeden oluşan bir sanat türü ile karşı karşıyayız.

Uzaktan bakıldığında bir tablo gibi görünen bu eserler, yakından incelendiğinde aslında kesilmiş kumaş parçalarının birleşimi olarak ortaya çıkıyor.

İranlı Sanatçı Deniz Sağdıç ile Tek Rakibi

Bu ilginç sanat eseri sahibinin adı Ian Berry.

Açıkçası, bugüne kadar adını hiç duymamıştım. Ancak bu alanda dünyada tek bir rakibi olduğunu öğrendim: Türk sanatçı Deniz Sağdıç.

Berry, Sağdıç’ın daha çok taklitçi olduğunu belirtmeden geçmiyor. “Taklit sanatın yerini asla tutamaz,” diyor.

Türkiye’deki ilk kişisel sergisinin açılışını yapacak olan sanatçı, etkinliğini Nişantaşı’ndaki “Kalyon Kültür” merkezinde gerçekleştirdi.

Denim: Giyimden Sanata Dönüşüm

İngiliz tarzını yansıtan Ian Berry; davranışı ve kıyafetiyle tam anlamıyla bir İngiliz olarak dikkat çekiyor.

Denim, son yüzyılda gündelik yaşamımızda vazgeçilmez bir yere sahip olan bir kumaş haline geldi. Pantolon veya ceket olmanın ötesinde, adeta karakterimizin bir parçası oldu.

Sgt. Pepper’s Lonely Hearts Club Band Albümüne Bir Selam

Berry’nin eserlerinde, denim kumaşının kültürel boyutunu da sıkça işlediğini görmekteyiz.

Özellikle, Beatles’ın ünlü albüm kapağına benzer şekilde oluşturulmuş “Denim Efsaneleri” adlı tablosu dikkatimi çekti.

Bu eserin önünde uzun süre durdum; neleri tanıyıp tanımadığımı çıkarmaya çalıştım.

Tanıdık Yüzler: 32 Denim Efsanesi

Bu tablodaki figürlerin 32 tanıdık yüzü var; sinema, müzik ve sanat dünyasından herkesin aşina olduğu karakterler.

Uzaktan bakıldığında bu figürler portreler gibi görünürken, yakından bakıldığında sadece kesilmiş denim parçalarından oluştuğu anlaşılmakta.

Gözümde tanıdık simalar vardı; ancak bazı isimler aklımda kalmadı. İşte hemen hatırladıklarım:

• Andy Warhol
• Gary Cooper
• John Lennon
• Marlon Brando
• Clint Eastwood
• Jimi Hendrix
• Madonna
• Jane Birkin
• John Wayne
• Steve McQueen
• Bob Dylan
• Paul Newman
• Bruce Springsteen
• Bob Marley
• Montgomery Clift
• Marvin Gaye
• Denis Hopper

Yanımda: Cemal Kalyoncu, Reyhan Kalyoncu, Ian Berry, Ertuğrul Özkök

Hangi Denim Efsanesini Eklemek İstersiniz?

Berry, bu portrelerin sayısını 75’e çıkaracağını belirtiyor ve “Siz hangi blujean efsanesini eklemek istersiniz?” diye soruyor.

Akla gelen ilk isim James Dean‘; özellikle Giants filmindeki ünlü pozuyla tam bir efsane.

Benim aklımda ise Robert Redford var.

Eklemek istediklerim arasında Justin Timberlake, Meghan Markle, Kendall Jenner, Freddie Mercury ve Michael Jackson gibi isimler de var.

Gerçekten ilgi çekici bir sergi deneyimi yaşadım. Pop-art kategorisinde oldukça başarılı bir örnek yarattığı kesin.

Bazı yönleriyle graffiti sanatını da aklıma getiriyor.

Kalyoncu Ailesi’nin Kültürel Çalışmaları ve Sokak Hayvanlarına Duyarlılığı

Serginin açılışı vesilesiyle Kalyon Holding Yönetim Kurulu Başkanı Cemal Kalyoncu, küçük bir gazeteci grubuna özel bir akşam yemeği düzenledi.

Bu vesileyle, eşi Reyhan Kalyoncu ile tanıştık ve ailenin kültürel faaliyetlerinin ona emanet olduğunu öğrendik.

Sergiyi gezdikten sonra, küçük bir salonda yemek yedik ve Reyhan Kalyoncu, bulundukları binanın ilginç hikayesini paylaştı.

“Taş Konak”ın, II. Abdülhamid tarafından inşa edildiğini ve 1889 yılında, dönemin valisi ve diğer önemli pozisyonlarda bulunan Mehmet Raif Paşa‘ya tahsis edildiğini belirtti.

Ertuğrul Özkök, Reyhan Kalyoncu, Cemal Kalyoncu

Reyhan Kalyoncu’nun İlginç Soykütüğü

Mehmet Raif Paşa’nın kızı, Osmanlı döneminin ilk kadın şairlerinden biri olan İhsan Raif Hanım’dır.

İhsan Raif, 13 yaşına kadar bu konakta yaşamış ve dönemin ünlü şarkısı “kimseye etmem şikâyet” adlı eserin yazarıdır.

Kimani Sarkis Efendi tarafından bestelenen bu eser, Türk müziğine önemli bir katkı sağlamıştır.

Reyhan Kalyoncu, İhsan Raif Hanım’ın hayat hikayesinden etkilenmiş ve 13 yaşında evlerinde bir memurun kapısını zorlayarak tecavüz etmeye çalıştığını anlattı.

Babası, dedikoduları önlemek için kızı zorla bu memurla evlendirmiş.

İhsan Raif, bu zorla evlilik dolayısıyla İzmir’e yerleşmek zorunda kalmıştır.

Böylece o dönemde yazdığı şiirlerden biri, yine bu yaşananlardan kaynaklanmıştır.

Reyhan Kalyoncu, kendi duygu ve düşüncelerinden yola çıkarak şarkının dizelerini ezbere okudu.

İhsan Raif Hanım

İkinci Eşinden Ayrılmanın Hikayesi

İhsan Raif, 9 yıl süren ilk evliliğinden sonra boşanmış ve ikinci eşiyle olan evliliği ise sadece bir gün sürmüştür.

Eşinin ilk akşam “Elimi öpeceksin” demesi üzerine, İhsan Raif, “Neden? Sen benim ikinci eşimsin,” diyerek reddetmiş ve ertesi gün boşanma işlemlerini gerçekleştirmiş.

Reyhan Kalyoncu, onun ne kadar güçlü bir kadın olduğunu vurguladı.

İhsan Raif daha sonra başka evlilikler yapmış ve 48 yaşında Paris’te vefat etmiştir.

Ünlü Yapımcılar da Bu Evde Yaşamış

Bu tarihi binada Betûl Mardin ve Arif Mardin gibi ünlü isimlerin de yaşadığını öğrendim.

Betûl Mardin, Türkiye’nin ilk nesil iletişimcilerindendir ve Haldun Dormen’in eski eşidir.

Arif Mardin ise başarılı bir Amerikan müzik yapımcısıdır ve Bee Gees, Aretha Franklin, Streisand, Phil Collins gibi birçok ünlü sanatçının albümlerine imza atmıştır.

Arif Mardin, 12 Grammy ödülü ile tanınan bir müzik insanıdır.

Reyhan Kalyoncu, Cemal Kalyoncu

Üçüncü Üniversiteyi İki Farklı Alanda Tamamladı

Reyhan Kalyoncu, deneyimlerini paylaşan kendine güvenen bir kadın olarak karşımıza çıkıyor.

Ege Üniversitesi’nde kimya eğitimi almış ve üniversiteye başlarken başı açık olduğunu söylemiş.

“Evlendikten sonra mı başörtüsü taktınız?” sorusuna, “Hayır, üniversitemin son senesinde kendi isteğimle örtünmeye başladım.” yanıtını verdi.

Evlendikten sonra başka bir eğitim almak istediğini ama İstanbul’daki üniversitelerde baskılar başladığı için yurt dışında ‘Davranış Bilimleri’ eğitimi aldığını anlattı.

Başlangıçta çalışmayı düşünmemiş ama zamanla aile işletmesinin kültürel ve sosyal projelerinde aktif rol almış.

Halen, 6 Şubat depreminin ardından depremzedelere yemek dağıtma çalışmalarını sürdürmektedir.

Kalyon Kültür hakkında birçok bilgi edinirken, bugüne dek toplamda 12 sergi açtıklarını paylaştı.

İlk sergilerinin adı “Buradan Bak” olmuş ve katılan ziyaretçi sayısı sadece 654 kişi olarak kalmış.

Ancak sonrasında ziyaretçi grafiklerinin artış gösterdiğini belirtti. Örneğin, ressam Kenan Işık’ın sergisi 11,436 kişiyi ağırlamış, rekor ise Fransız sokak sanatçısı Jispar’a ait ve 24,700 kişilik katılım sağlamıştır.

Ian Berry, Ertuğrul Özkök, Cemal Kalyoncu, Reyhan Kalyoncu

Farklı Ama Amaçlı Çalışmalar: Kalyon Holding’in Enerji Projeleri

Ayrıca, Cemal Kalyoncu ile yemek sırasında Türkiye’nin enerji ihtiyacını karşılamaya yönelik projeleri hakkında bilgi aldım.

Karapınar Güneş Enerjisi Santrali, Türkiye’nin enerji ihtiyacının %2’sini karşılıyormuş.

Bu santral ile ilgili hazırlanan bir videoda dikkatimi çeken bir nokta, güneş panellerinin yüksek bir konumda bulunduğu ve altında birçok koyunun otlatıldığını gösteriyordu.

Santralin tarihi hakkında Kalyoncu, bölgede daha önce bir göl olduğunu ve zamanla kuruduğunu, bu nedene toprak yapısının çatladığını belirtti.

Santralin kurulumundan sonra ise çatlak toprakta otlar çıkmaya başladığını gördüklerini ve koyun getirtip orada otlatmaya karar verdiklerini dile getirdi.

Kalyon Holding’in güneş paneli üretiminde Çin’den sonra ikinci sırada olduğunu da vurguladı.

Kedilerle Başlayan Barınak Projeleri

Yemek sırasında dikkatimi çeken bir diğer konu ise, sokak hayvanları için oluşturulan barınak projeleri oldu.

İstanbul Havalimanı çevresindeki başıboş sokak köpekleri için oluşturulan bu barınaklar, güvenli bir şekilde bakımlarının yapılmasını sağlamaktadır.

Koyunların otlatıldığı yerlerin yanı sıra, otoyol kenarındaki köpekler de toplanarak sağlıklı bir ortamda bakılmakta.

Kalyoncu, “Kızım hayvanları çok seviyor, evde 6 kedisi var ve barınak projeleriyle ilgili ona gönüllü olarak çalışmasına yardımcı oluyorum.” dedi.

Kılıçdaroğlu ile Davası Hakkında Açıklamalar

Cemal Kalyoncu’nun en rahatsız olduğu konulardan biri, kendisine yöneltilen “Beşli çete” suçlamaları. “Biz oldukça eski ve güvenilir bir firmayız,” diyor.

Kılıçdaroğlu’nun seçim öncesi ortaya koyduğu “Beşli çete” iddialarına karşı mahkemeye başvurmuş ve davayı kazanmış.

Tazminat miktarını sorduğumuzda, “400 bin lira kadar kazandım fakat icra takibi başlatmadım.” yanıtını verdi.

Otoyollarda Durum: Yabancı Plakalı Araçların Kaçışı

Bir arkadaşımız, Cemal Kalyoncu’ya, otoyollarda bazı bölgelerde farklı fiyatlandırma sorununu gündeme getirdi.

Cemal Kalyoncu, “Evet, bunun farkındayız ancak bu durum bizim kontrolümüzde değil. Yolun bazı kesimleri mücavir alanlarda farklı şirketler tarafından inşa edilmiştir.” dedi.

Burada sürekli olarak farklı fiyatlandırmalar zor olabilirken, yabancı plakalı araçların durumu daha karmaşık.

Bu araçlar, bariyer olmayan açık gişelerden geçerek kayıplara sebep oluyorlar. “Plaka numaralarını tespit ediyoruz ama yurt dışına çıkıyorlar, bu nedenle tahsilat yapamıyoruz,” şeklinde bir açıklama yaptı ve bu sebeple kayıplarının 20 milyon doları bulduğunu aktardı.

“`