ABD Senatosu’nda konuşan Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Uluslararası Ceza Mahkemesi (ICC) Başsavcısı Karim Khan’ın, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu hakkında tutuklama emri istemesinin ardından mahkemeye yönelik “yaptırım” tasarısına destek sinyali verdi.
Blinken, “son derece yanlış” olarak tanımladığı “tutuklama talebi” hakkında ilgili adım atmaya kararlı olduğunu söyledi.
Senato’da Cumhuriyetçilerin ICC yetkililerine yaptırım uygulanmasına yönelik yoğun bir çaba içerisinde olduğu biliniyor.
ABD mahkemeye üye değil ancak geçmişte ICC’nin Rus lider Vladimir Putin için tutuklama kararı istemesi gibi hamlelerin destekçisi konumundaydı.
ICC Başsavcısı Karim Khan, 20 Mayıs’ta İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Hamas’ın Gazze Şeridi’ndeki lideri Yahya Sinvar hakkında savaş suçu işledikleri gerekçesiyle tutuklama emri çıkarılmasını istemişti.
Hakkında tutuklama emri çıkarılması istenen İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, başsavcıyı “dünyadaki Yahudi karşıtı yangına benzin dökmekle” suçlamıştı.
‘Cumhuriyetçilerle birlikte çalışacağız’
ABD Senatosu’nun Dış İlişkiler Komitesi’nde Cumhuriyetçilerin lideri konumundaki kıdemli senatör James Risch, “ICC’nin bağımsız, meşru ve demokratik hukuk sistemine sahip ülkelerin işlerine burnunu soktuğunu” savunarak, Blinken’ın ICC’ye yönelik bir adıma destek verip vermeyeceğini sordu.
Blinken, “Doğru yanıtın bulunması için partiler üstü bir zeminde sizlerle çalışmak istiyoruz. Bunu yapmaya kararlıyım” dedi ve yanlış bulduğu kararla ilgili adım atmaktan şüphe etmediğini söyledi.
ICC’nin kararına ABD Başkanı Joe Biden da tepki göstermiş, “Gazze’de İsrail’in soykırım suçu işlemediğini” savunmuştu.
Senato’da gündeme gelecek yasa, ICC yetkililerinin ABD’ye girişinin engellenmesi, ABD vizeleri varsa bunların iptali, ABD’de mülk edinmelerinin yasaklanması gibi yaptırımlar içerebilir.
Senato’da en az 37 senatörün bu tasarıya destek vereceği tahmin ediliyor.
ICC tarihinde bir ilk
ICC Başsavcısı Khan’ın tutuklama talebi, ICC tarihinde bir ilk; zira bundan önce haklarında tutuklama kararıyla gündeme gelen liderlerin hiçbiri başta ABD olmak üzere Batı’nın yakın müttefiki olarak görülmüyordu.
ICC 2011 yılında Libya lideri Muammer Kaddafi İçin “insanlığa karşı suç işlemek” iddiasıyla tutuklama emri çıkarmıştı.
Bundan önce de eski Sudan Cumhurbaşkanı Ömer El Beşir hakkında işkence ve zorla yerinden etmeye kadar farklı suçlamalarla 2009 ve 2010’da olmak üzere iki ayrı tutuklama emri çıkarmıştı.
Başsavcı Khan, ICC’nin bundan yaklaşık bir yıl önce Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Rusya Çocuk Hakları Komiseri Maria Lvova-Belova için tutuklama emri çıkarmasında da benzer bir rol üstlenmişti.
İki ismin Ukrayna’dan ve işgal altındaki topraklardan Rusya’ya yasa dışı insan nakli ve sınır dışı etmelerden sorumlu olduğu iddia ediliyordu.
Bu kararı takip eden birkaç gün içinde Rusya, Khan ve üç ICC yargıcı hakkında soruşturma başlattı. Bundan aylar sonra ise ICC yetkilileri Rusya’da “aranan suçlular” listesine alındılar.
2020’de Donald Trump’ın başkan olduğu dönemde ABD, Afganistan’da Amerikan askerlerinin savaş suçu işlediği iddialarını soruşturan ICC yetkililerine yaptırım kararını açıklamıştı.
İskoçya’nın Edinburgh kentinde doğan Karim Khan uluslararası ceza hukuku ve insan hakları avukatı olarak 30 yılı aşkın mesleki deneyime sahip kıdemli bir avukat.
12 Şubat 2021’de ICC Başsavcısı olarak seçildi; 16 Haziran 2021’de yemin ederek görevine başladı.